Merhaba. Ben bir ekolojistim.

Merhaba. Ben bir ekolojistim. İnsan haklarını ve onun türevleri olan kadın haklarını, çocuk haklarını, LGBTİ+ haklarını… kabul eder ve insanlara bireysellikleri içerisinde değer veririm. Bu bakımdan hümanist değerlerin savunucusu olduğumu söyleyebilirim. Ama konu hayvan haklarına geldiğinde, meseleyi bütünlükçü bir şekilde ele almamız, parçadan önce bütünü gözetmemiz gerektiğini ileri sürerim. Hayvan hakları anlayışının insan merkezci olduğunu, …

“doğayı kaynak olarak görmemek” ne demek?

“doğayı kaynak olarak görmemek” ifadesinin anlamı fazlasıyla belirsiz. “doğayı kaynak olarak görmek” dediğimiz şeyin ne anlama geldiğini biliyoruz: insan ile insan harici doğa arasında ikilik kurup içkin değeri sadece insan ile sınırlayarak insan dışı doğayı insanın ihtiyaç ve arzularını tatmini için var olan bir şeyden ibaret görmek. Peki, doğayı kaynak olarak görmemek ne demek? Onu …

Doğa Üzerinde Tahakküm Kurmak Doğaya Dahildir

“İlk ve tarafsız bir noktadan bakıldığında bu dünyayı bir Tanrı olarak görmek asla kimsenin aklına gelmeyecektir. Herhalde bu hepsi de bir başkası tarafından yenilip yutulmak için, amaçsız ölçüsüz, sadece kısa bir an için varolan sayısı meçhul milyonlarca can sahibi, fakat sıkıntı ve eziyet içindeki varlık formunda, ondaki acıya, ıstıraba, sefalete, yoksunluk ve ölüme katlanmak için, …

Ekoloji ile Hayvan Haklarının İlişkisi Bağlamında Hayvanlara Verdiğimiz Doğrudan ve Dolaylı Zararlar Ayrımı Meselesi

Otoyollar yapmak, barajlar inşa etmek, maden çıkarmak, enerji üretmek, fabrikada üretim yapmak gibi ekonomik maksatlarla yeryüzüne müdahale eder ve etkide bulunurken hayvanlara verdiğimiz zararları “dolaylı zararlar” olarak adlandırarak hayvan hakları meselesinin dışında tutmaya çalışmak yönünde bir eğilim mevcut. Dolaylı zararlar, terimi ile, hayvanların kaynak olarak kullanılmadığı ve zarar verme maksadı taşımayan pratiklerimiz sırasında hayvanlara verdiğimiz …

Ekolojist Olmadan Hayvan Haklarını Savunmak Mümkün Mü?

 Ekolojik tahribat; hayvanların yaşam alanlarının yok edilmesi, sağlıklarının bozulması ve öldürülmeleri anlamına geldiğine göre, ekolojik olmayan bir toplum; hayvanların haklarının ve sınırlarının ihlal edildiği bir toplum demektir. Öyleyse, hayvan haklarının gözetildiği bir toplumun, vegan bir toplum olmasının yanı sıra, ekolojik bir toplum da olması gerekir. Eğer hayvanları kaynak olarak kullanmaya devam ediyorsak, ekolojik bir dünya …

İnsan Harici Hayvanlar Üzerindeki Tahakkümümüz ile Hesaplaşmadan İnsan Harici Doğa Üzerindeki Tahakkümümüz ile Hesaplaşabilir Miyiz?

Hayvan haklarını savunmak, insanın insan harici doğa üzerindeki tahakkümüne topyekûn karşı olmayı beraberinde getirmez. Hatta, hayvan hakları anlayışında his sahibi olmaya verilen önem, bizi hissedebilir olmayan doğanın (dolaylı olarak hissedebilir canlılara zarar verilmemesi kaydıyla) dilediğimizce muamele edip üzerinde tahakküm kurabileceğimiz bir şey diye görülmesi sonucuna götürebilir. Peki ama, insan harici hayvanlar üzerindeki tahakküm ve sömürümüz …

Hayvan Sömürüsü Bakımından Sorun Endüstriyel Hayvancılık Mı?

Hayvanların insanın malı haline gelmesi, yaklaşık 12 bin yıl önce gerçekleşmiş olan Neolitik Devrime tekabül eder. Neolitik Devrimin bir ayağını bitkilerin evcilleştirilip kültüre alınması oluştururken, diğer ayağını hayvanların evcilleştirilip temellük edilerek sistematik sömürüye tabi hale getirilmesi teşkil eder. 12 bin yıl önce gerçekleşen bir süreç olarak Neolitik Devrime karşılık, endüstriyel hayvancılığın bin yıllarla düşündüğümüz takdirde …

Ne Olacak Bu Sentiyosentrizmin Hali?

Başlıkta “sentiyosentrizm” diye bir kelime geçtiği için, aşağıda temelli yabancı bir mevzudan bahsediliyormuş gibi görünebilir. Terimin “yabancılığına”, şimdiye kadar herhangi bir Türkçe metinde rastlamadığım için ben de katılıyorum. Ancak terim kulağa “yabancı” gelse de terim üzerinden tartıştığımız mevzunun o kadar da yabancısı olmadığımızı, esas itibariyle, bir yerlerde veganlara sorulduğuna denk gelmiş ya da bizzat sormuş …