“doğayı kaynak olarak görmemek” ne demek?

“doğayı kaynak olarak görmemek” ifadesinin anlamı fazlasıyla belirsiz. “doğayı kaynak olarak görmek” dediğimiz şeyin ne anlama geldiğini biliyoruz: insan ile insan harici doğa arasında ikilik kurup içkin değeri sadece insan ile sınırlayarak insan dışı doğayı insanın ihtiyaç ve arzularını tatmini için var olan bir şeyden ibaret görmek. Peki, doğayı kaynak olarak görmemek ne demek? Onu insan ihtiyaç ve arzularının karşılanması için kullanmamak mı? Bunun hayatta kalamamamız anlamına geldiği ve “doğayı kaynak olarak görmemeliyiz” derken kimsenin böyle bir şeyi kastetmediği açık. O zaman, doğayı ekolojiyi gözeterek kaynak olarak kullanmaktan mı bahsediyoruz? İyi ama, doğayı salt bir araç olarak görsek bile, insan çıkarlarının uzun vadeli düşünülerek “rasyonel” bir şekilde gerçekleştirilmesi de ekolojinin gözetilmesini gerektiriyor. Peki, tamamen insan çıkarlarını odağına alan insanmerkezci bir anlayışla hareket etmek de “rasyonel” olunduğu takdirde aynı yere çıkıyorsa ne demeye “doğayı kaynak olarak görmemek” diye bir şeyden bahsediyoruz? Doğanın içkin değerini tanımayı ekolojiyi gözetmeye indirgerken, insan için; doğanın diğer unsurları için kabul etmediğimiz haklar ve sınırlar kabul etmeye devam ettiğimiz ve edeceğimiz belli değil mi? Doğanın hangi unsuruyla nasıl bir ilişkimiz olması gerektiğini tayin etmeyip, onu yekpare olarak ele alıp kaynak olarak görmemekten bahsetmek; böyle bir şey hayatta kalamamak anlamına geldiğine ve kimsenin aklından böyle bir şey geçmediğine göre, günün sonunda insanın egemenliğini ve sömürüsünü gizlemeye hizmet ediyor olabilir mi?